Bu değerlendirme Burdur’un Karamanlı ilçesine bağlı Niyazlar ve Dereköy sakinlerinin talebi üzerine, 10-11 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen saha incelemesi ve gözlemleri esas alınarak hazırlanmıştır. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği (Kırsal Çevre) gönüllüleri tarafından yapılan çalışma, Derneğin tüm çalışmalarında olduğu gibi maddi bir karşılık olmadan gönüllülük esasıyla gerçekleştirilmiştir.

Bu çalışma kapsamında incelenen “Proje Tanıtım Dosyası”nda birçok yanlışlık, çelişki ve eksiklik tespit edilmiştir. Tanıtım dosyasında ayrıntılı bir hidrolojik değerlendirme bölümü bulunmamaktadır. Projenin bölgeye etkileri açısından böylesine önemli bir konunun ayrıntılı bir değerlendirme ile ortaya konulmaması çok önemli bir eksikliktir.

Dosya içinde yer verilen flora ve fauna raporu ise alana ilişkin gerçek bilgilere dayanmamaktadır. Literatür taranarak Burdur iline ilişkin olarak yapılmış çalışmalardan flora ve fauna bilgileri aktarılmıştır. Derneğimizce 10-11 Mayıs 2023 tarihinde sahada yapılan arazi incelemesinde, proje tanıtım dosyasında yer verilmeyen 8 farklı endemik bitki türü tespit edilmiş olup, flora raporunun son derece yüzeysel hazırlandığı ve alana ilişkin gerçek durumu yansıtmadığı belirlenmiştir.

Karamanlı, Tefenni, Yeşilova ilçeleri çevresi mermer ve taş ocakları ve değişik maden işletmeleri nedeniyle deyiş yerindeyse delik-deşik olmuş durumdadır. Bazı ocak ve maden işletmelerinin üretim süreci sonlanmış ancak işletme yapılan alanlar olduğu gibi bırakılmıştır. (Çukurlar, taş ve moloz yığınları, pasalar vb.) Bu alanlarda hiçbir rehabilitasyon çalışması yapılmadığı görülmektedir. Sonuç olarak yörenin doğası bozulmuştur.

Öte yandan söz konusu madencilik faaliyetlerinin yöre ekonomisine hiçbir katkı yapmadığı da aşikardır. Kuşkusuz madencilik faaliyetleri sayesinde büyük bir ekonomik kazanç sağlayan sadece şirketler ve bu şirketlerin sahipleridir. Geriye kalan, başta susuzluk sorunu (içme ve sulama suyu sorunu) olmak üzere kirlilik ve tahrip ya da yok edilmiş doğadır. Birkaç kişinin büyük paralar kazanması karşılığında yörede yaşayan on binlerce insanın yaşam hakkı tehlike altındadır. Bu tür faaliyetler nedeniyle yöre halkının uğradığı ekonomik kayıp bile şirketlerin kazandığından çok daha fazladır. Bu ekonomik kayba ormancılık faaliyetleri, tarım ve hayvancılık faaliyetleri kapsamında yaşanan kayıplar da eklenmelidir.

Yapılması öngörülen krom madeni işletmesi, yörede görece az tahrip olmuş orman ekosistemleri ve meralar üzerinde çok büyük bir alanda gerçekleştirilecektir. Yapacağı tahribatın alansal büyüklüğü yüzlerce küçük ölçekli mermer ocağının toplamından çok daha fazladır.

Teorik olarak dünyanın her yerinde, yüzlerce metre derine inildiğinde değişik mineral ve madenlere rastlamak mümkündür. Bu, ekonomik değeri olan her madenin her yerde çıkarılabileceği anlamına gelmez. Girişimciler açısından madencilik faaliyetlerinin yeterli kârlılıkta olması yeterli olabilir. Ancak çıkarılacak madenin topluma, doğaya ve çevreye verebileceği ekonomik, sosyal ve fonksiyonel zararların göz önünde bulundurulması, özellikle kamu yararı açısından astarı yüzünden pahalı olacak madencilik faaliyetlerine izin verilmemesi gerekir. Avrupa Birliği müktesebatı ile mevzuatımıza giren ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) de bu zorunluluğun bir gereğidir. Yatırımcı şirket, sadece kendi ekonomik çıkarı doğrultusunda böyle bir yatırıma girmekte ve kapsamlı bir ÇED sürecinden kaçınmaktadır. Hazırlattığı proje tanıtım dosyası ile gerekli izinleri almaya çalışmakta, krom madeni işletmesinin topluma, doğaya ve çevreye vereceği zararların görmezden gelinmesine yönelik bir yol izlemektedir.

Ayrıntılı rapor ekte yer almaktadır

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz 31.05.2023

KIRSAL ÇEVRE VE ORMANCILIK SORUNLARI ARAŞTIRMA DERNEĞİ